Küçük yaştaki çocukların zorlandıkları durumları ve duyguları sözel olarak ifade edebilmeleri zordur. Ancak çocuğun oyunu aracılığıyla zorlandığı ve desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar ile ilgili bazı ipuçları yakalayabilmek ve onca yardımcı olabilmek mümkündür.  Bu nedenle çocukların psikoterapi süreçlerinde oyun terapisi yaklaşımları çocuğun ruhsal dünyasına ulaşabilmek için kullanılan etkili yöntemlerdir. Bunlardan biri olan deneyimsel oyun terapisi “oyun çocuğun dili ve hayatın provasıdır” yaklaşımını temel alır.

“Çocuk için var olmak oyun oynamaktır.” – Byron Norton

ABD’li profesörler Byron ve Carol Norton tarafından geliştirilen ve 25 yılı aşkın süredir pek çok farklı ülkede uygulanan deneyimsel oyun terapisi 2-11 yaş aralığındaki çocuklar ile yaygın olarak kullanılan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, çocukların dünyayı çoğunlukla bilişsel olarak değil, deneyimsel olarak algıladığı varsayımından yola çıkar ve çocuğun deneyimsel dünyasında onunla buluşabilmeyi hedefler. Bunun sağlanabilmesi için terapist, özel bir oyun odası ve bazı oyuncaklar aracılığıyla çocuğa ruhsal dünyasını, duygularını ve ihtiyaçlarını deneyimsel olarak ifade edebileceği bir oyun alanı yaratır. Bu sayede çocuğun yaşamına, tecrübesine ve tecrübeye yüklediği dünyaya girebilmesi mümkün olur.

Deneyimsel oyun terapisinde terapistin rolü nedir?

Deneyimsel oyun terapisi oyunun yönlendirilmediği ve çocuğun kendi iyileşmesini içten gelen kapasitesiyle en iyi kendinin bildiğini söyleyen bir terapi yaklaşımıdır, dolayısıyla süreç çocuğun liderliğinde ilerler. Bu yaklaşımda terapist çocuğa güvenli bir ortam ve ilişki sunar ancak oyun sürecini başlatacak ve yönlendirecek olan çocuktur; çocuk istediği oyuncağı özgürce seçer ve dilediği oyun sahnesini kurar. Bu süreçte oyun terapisti çocuğa dikkatle eşlik eder, oyununun özündeki anlamları fark etmeye çabalar, duygularını fark etme ve düzenleme yolunda çocuğu destekleyici bir rol üstlenir.

Diğer tüm oyun terapisi yaklaşımlarında olduğu gibi, deneyimsel oyun terapisinde de iyileşmenin asıl bileşeni çocuk ve terapist arasındaki biricik ilişkidir. İyileşme süreci hem bu ilişkiye, hem de çocuğun içindeki “kendini iyileştirebilme gücü”ne dayalıdır. Bu ilişkinin esası kabul ve anlayıştır; yani çocuk ne yaparsa yapsın, ne derece yoğun duygular hissederse hissetsin, terapisti tarafından yargılanmayacağını, reddedilmeyeceğini, aksine anlayış, kabul ve değer verildiğini gördükçe oyun yoluyla hikayesini anlatmaya ve iyileşme sürecine başlar

Terapi süreci çocuğun kendine özgü hayat öyküsünü ve bakış açısını anlamayı, güçlendirici ve güvenli bir ilişkiyi, birey olarak varlığına saygı duyarak çocuğu kabul etmeyi ve onurlandırmayı içerir. Terapist çocuğun ruhsal ihtiyaçlarını doğru anladıkça ve ihtiyaca uygun yanıtlar verdikçe, çocuk yaşadığı en zorlu duygularına ve yaşantılarına bile kendi hızında yaklaşabilmeye ve pek çok zorluğun üstesinden gelebilmeye başlar.

Deneyimsel oyun terapisi süreci nasıl ilerler?

Terapi süreci çocuğun geçmişi ve bugünündeki yaşantılarına bağlı olarak pek çok faktörden etkilenerek değişiklik gösterir. Çocuğun gelişimsel olarak bulunduğu dönem ve varsa travmatik deneyimi yaşadığı yaş, bu faktörlerden bazılarıdır. Oyun terapisinden faydalanılabilmesi için travmanın son bulmuş olması, yani terapi devam ediyorken travmatik deneyimlere maruz kalıyor olmamak önemlidir.

Deneyimsel oyun terapisinde süreç belli aşamalardan oluşur. Terapist her bir aşamanın kendine özgü gereksinimlerini takip eder ve çocuğun oyununa bunları göz önüne alarak eşlik eder. Terapist ve çocuk arasında terapi süreci devam ederken bir yandan ebeveynlerle de ayrıca görüşmeler ve gerektiğinde ebeveyn danışmanlığı kapsamında seanslar yapılır. Süreçte ailenin katkısı önemli bir unsurdur.

Yapılan bu seanslarda ebeveynler, çocukları ile aralarındaki güvenli bağı oluşturabilme ve koruyabilme, çocuğun duygu regülasyonunu destekleyebilme, çocuğun zorlu duygu ve yaşantılarına eşlik edebilme gibi bazı temel alanlarda desteklenir. Böylelikle çocuk, terapi süreci sonlandıktan sonra da kazanımlarını koruyabilir, dünyayı güvenle keşfetmeye ve sağlıklı ilişkiler kurmaya devam edebilir. Terapinin iyileştiriciliğinin yanı sıra çocuğa kazandırdığı ruhsal güç ve kendilik değeri, çocuğun ilerleyen yaşlarında karşılaşabileceği pek çok zorluk karşısında daha dayanıklı olabilmesi için de oldukça önemlidir.

Çocuğumun oyun terapisine ihtiyacı var mı?

Kimi çocuklar hayatlarının bazı dönemlerinde zorlandıkları bir süreç içerisine girebilir. Anne babanın ayrılığı, okul değişikliği, arkadaş ilişkileri, duygular, değişikliklere adapte olamamak, ihtiyaçlarının karşılanmaması gibi pek çok faktör bunda etkili olabilir. Bu zorlanmanın kaynağı her ne olursa olsun, bazen yardıma ihtiyaç duyarlar. Çocuğunuzla olan ilişkinizde ya da çocuğunuzun hayatındaki diğer kişilerin onunla olan ilişkisinde ve kimi davranışlarıyla ilgili zorlanmalar yaşanıyorsa oyun terapisi desteği almak, çocuğunuzun sağlıklı ilişkiler geliştirmesi ve kendi gücünü elde edebilmesi için yardımcı olacaktır.


Kaynaklar:

Devecigil, N. (2017). Deneyimsel oyun terapisi eğitimi.

Norton, B., Norton, C. (2007). Experiential Play Therapy. Sheafer, C. E. & Kuidsson, H. G. (Ed.), Contemporary Play Therapy: Theory, research and practice (pp. 28-54). NY: Guilford Press.

Norton, B., Norton, C. (2002). Deneyimsel Oyun Terapisi. Sheafer, C. E. & Kuidsson, H. G. (Ed.), B.Tortamış-Özkaya, Çev., Oyun Terapisinin Temelleri. (s.187-203). Ankara : Nobel.


Bu yazı uzman klinik psikolog Hüner Buse Yeloğlu ve uzman psikolog Gizem Gündüz tarafından yazılmıştır.

Yeni Terapi - Oyun Terapi Odası (Görselin hakları saklıdır, izinsiz paylaşılamaz)
Yeni Terapi – Oyun Terapi Odası
(Görselin hakları saklıdır, izinsiz kullanılamaz)