Projektif testler, bireyin ruhsal durumunun, kişiliğinin örgütlenme biçimlerinin, yaşadığı sorunsalın, kendisini, çevresini ve dünyayı algılayışının terapist tarafından anlaşılmasına yardımcı olan, sübjektif değerlendirme araçlarıdır. Bu testlerin amacı, bireyin ifade etmekte zorlandığı, bastırılmış ve çatışmalı duygularının açığa çıkmasına yardımcı olmaktır. Bu testlerde ortaya çıkanlar üzerinde psikoterapi süreci boyunca çalışılır. Yetişkinlere özgü projektif testler olduğu gibi, gençler ve çocuklara özgü testler de mevcuttur. Çocuğun bilgi birikimini ve kognitif kapasitelerini puanlayarak ölçen bilişsel testlerden farklı olarak, projektif testlerde doğru ve yanlış yanıtlar yoktur. Bu testler, çocuğun duygu ve düşüncelerinin özgür dışavurumunu desteklerler; bu sayede, danışanın duygularının, algılama ve düşünme biçimlerinin açığa çıkmasına imkan tanırlar. Projektif testler sayesinde çocuğun ifade ettiği çatışmaların yaşına özgü olup olmadığı tespit edilir; bir zorlanma mevcutsa, bu zorlanmanın altında yatan nedenler anlaşılır. Projektif testler özellikle psikodinamik oyun terapisi çerçevesinde çalıştığımız danışanlar ile sıklıkla kullandığımız değerlendirme araçlarıdır.

Moxo Dikkat Performans Testi gibi veya WISC-4 Zeka Testi gibi objektif testlerin aksine, projektif testlerde ortaya çıkan sonuçlar uygulayıcı uzmanın sübjektif görüşlerini, çıkarımlarını ve gözlemlerini de içerirler. Bu nedenle, uygulayıcı uzmanın bilgi ve deneyimi projektif test sonuçlarının güvenilirliği ve geçerliliği için önemlidir. Bu testler psikanalitik teoriden yola çıkarak, özellikle de yansıtma mekanizmasına dayanarak geliştirilmişlerdir, yani kişinin ruhsal durumunun, tasarımlarının ve algılarının, projektif testler sırasındaki sözel ve sözel olmayan dışavurumlarına yansıdığı varsayımına dayalıdırlar. Bu nedenle, projektif test uygulayan uzmanlar uygulayıcı eğitimleri kapsamında psikanalitik teori üzerine de eğitim alırlar.

Çocuklara Yönelik Uygulanan Projektif Testler

Merkezimizde çocuklara yönelik uyguladığımız projektif testler arasında CAT / TAT Algı Testi, Rorschach testi ve çocuk çizimlerinin projektif değerlendirmeleri bulunur.

C.A.T / T.A.T Algı Testi: CAT 3-10 yaş arası çocuklara yönelik, TAT ise 10 yaş ve üzeri çocuklar, gençler ve yetişkinlere yönelik uygulanan projektif algı testleridir. Bu testlerde danışana, üzerinde kısmen-muğlak görseller olan, çocuğun ruhsal gelişimine dair bir tema içeren 10 adet kart gösterilir ve danışandan bu kartlara bakarak bir hikâye oluşturması istenir. CAT ve TAT kartlarındaki görseller farklıdır, ancak testlerin işleyiş mekanizması aynıdır; her iki test de bireyin ruhsal durumunun, kendisine, diğerlerine ve çevresi ile olan etkileşimine dair algısının, oluşturacağı hikayelere yansıyacağı fikrine dayanır. Verilen yanıtlar ve bu yanıtların kartların temasına uygunluğu üzerinden danışanın ruhsal gelişimine, yaşadığı sorunsala dair bilgi edinilir.

Rorschach Testi: Rorschach testinde çocuk, üzerinde muğlak mürekkep desenleri olan 10 adet karta bakarak kartlarda gördüklerini sözlü ve sözlü olmayan şekillerde ifade eder. Çocuğun bu ifadelerinden yola çıkarak, terapist çocuğun algısı, kişilik örgütlenmeleri ve ruhsal durumu üzerinde çıkarımlar yapar. Çocuklara yönelik Rorschach testi ile, yetişkinlere yönelik Rorschach testi iki ayrı uzmanlık alanıdır ve uygulayıcı eğitimleri farklıdır.

Çocuk Çizimlerinin Projektif Değerlendirmeleri: Çocukların ruhsal durumlarının ve algılarının insan, aile, ağaç çizimleri ile değerlendirilmesidir. Uzman çocuğun çizimini ve çizim ile ilgili sözel ve sözel olmayan ifadelerini analiz ederek çocuğun kişilik örgütlenmelerini, ruhsal durumunu, kendisi, ailesi ve yakın ilişki içerisinde olduğu kişilere ve hayatındaki otorite figürlerine yönelik algısını ve tasarımlarını değerlendirir.

Değerlendirme Süreci Nasıl İşler?

Çocuk ile her üç projektif testin birlikte uygulanacağı bir değerlendirme seansı planlanır. Bu seansın süresi çocuğun yaşına göre değişiklik göstermekle birlikte, değerlendirme minimum 45 dakika, maksimum 75 dakika sürer. Projektif test seansı öncesinde ayrı bir seansta uzman ebeveynlerden çocuğun gelişimi, önemli yaşam deneyimleri, aile içi ilişki dinamikleri ve ailede karşılaşılan zorluklar ile ilgili bilgi alır. Bu bilgi alma (intake) süreci bir veya birkaç seans sürebilir. Ardından uzman, haftaya çocuk ile birlikte bir etkinlik yapacaklarını ve bu etkinliğin, uzmanın çocuğun duygularını ve düşüncelerini daha iyi anlamasına, onu daha iyi tanımasına yardımcı olacağını çocuğa belirtir. Bu sayede çocuk, bir sonraki seans deneyimleyecekleri ile ilgili önceden haberdar edilmiş olur ve test için bilinçdışı bir seviyede hazırlanmaya başlar. Çocuğu bir sonraki seansta olacaklara dair önceden haberdar etmek, çocuk-terapist ilişkisindeki güven hissini destekler.

Projektif testler, vaka formülasyonu yapma ve terapi süreci planlamasında uzmana yardımcı olurlar. Bir psikiyatrist konsültasyonu alınacağı durumda, ailenin de rızası alınarak, diğer değerlendirmeler ile birlikte projektif testlerin raporları da görüşülecek psikiyatri uzmanı ile paylaşılabilir. Uzman, aileden aldığı bilgiler ve projektif testler sırasında ortaya çıkanları kendi görüş ve gözlemleriyle harmanlayarak, danışanın yaşadığı zorlanmalar ile ilgili bir anlayış geliştirir. Terapistin bu anlayışı tek bir değerlendirme ölçütüne bağlı olmadığı gibi, danışan ile çalıştığı süre boyunca tekrar tekrar şekillenmeye açıktır.

Yeni Terapi – ofisimizden kareler
(Görselin hakları saklıdır, izinsiz kullanılamaz)